Home
Cevap Yaz
Beneath
Saw
The Eye
Semum
The Mist
[REC]
High Tension
Hostel
Dabbe
Hallowen
Okul
The Exorcist
War Of The Dead
Saw 4
30 Days Night
Uninvited
28 Weeks Later
Village
Karantina
Abondoned
Messegers 2
Friday 13
The Ring
Musallat
Prey
Dead Meat
Öldür.Com
Büyü
Haunting
Film ekle
Chat
Anketler
Korku Nedir
Sizde Film Gönderin !
Üye Listesi
Haberler
Rütbeleme
Moderetör Şeçimleri
Filmler
Fragmanlar
Giriş
Forum
Ramazan ( Yeni ! )
Haberler :)
Polise 16 yıl hapis
MeLeq tarih 21.08.2009, 08:30 (UTC)
 

Motosikletle kaçan genci vuran polise şimdiye kadarki en yüksek ceza verildi. Kararı, ailenin yanı sıra bazı hukukçular alkışla karşıladı
Ehliyet ve ruhsatı olmadığı için 'dur' ihtarına uymayan Çağdaş Gemik'i tabancayla öldüren polis Mehmet Ergin, 16 yıl 8 ay hapse mahkûm oldu. 27 Ekim 2008'deki olayın ardından Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Ergin, üçüncü duruşmada hüküm giydi. Duruşmada Mahkeme Başkanı Mehmet Zeki Söğüt, Adli Tıp'tan gelen ayrıntılı otopsi raporunu okudu. Raporda, Gemik'in başının arkasından giren ve çıkan tek kurşunla öldüğü, kanında alkol ya da uyuşturucuya rastlanmadığı bildirildi. Esas hakkında görüş veren Savcı Mustafa Piroğlu da uyuşturucu suçlarının yoğun olduğu bölgede devriye gezen polisin kaçan Gemik'i takip ederken havaya bir el ateş açtığını, ikinci atışını da doğrudan gence yaptığını bildirdi. Savcı, polisin açtığı ateşle Gemik'in ölümünü öngörebilecek durumda bulunduğunu, bu nedenle indirimden yararlanmaması gerektiğini vurguladı. Ancak olayın polis ve ölen arasında eskiye dayalı husumet olmaması nedeniyle kasıt olmadan gerçekleştiğini ifade eden savcı, sanığın 'kasten' yerine 'olası kastla öldürmekten' 20 yıl hapsini istedi. Sanığı önce müebbet hapse çarptıran mahkeme, bunun olası kastla gerçekleşmesi nedeniyle cezayı 20 yıla, sanığın iyi hali nedeniyle de 16 yıl 8 aya indirdi. Anne Sevgi Efe "Hiçbir ceza yüreğimdeki yangını söndüremez" derken baba Haşim Gemik "Bu, Türkiye'deki en büyük cezadır. Bir baba olarak biraz olsa içim rahatladı'' dedi.

KARARA TEPKİLER
Çağdaş Gemik'in avukatı Münip ErmişAdalet duygusunun tatmini açısından önemli. Polis artık tabancasını alıp istediği gibi öldüremeyeceğini anlamalıdır. Polis artık bin defa düşünsün. Türkiye'de ilk kez bir polise böyle yüksek ceza verildi. Emsal oluşturacaktır. Baran Tursun davasında temyize gideceğiz. Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nda 2007'de polisin silah kullanma yetkisi genişletilmişti. Bu yasa cesaret veriyor. İ.Ü'den Prof.Süheyl Donay: Polis meşru müdafaada silah kullanır, bu davada kasten davrandığı öngörülmüş. Zaten kaçan biri olduğu için meşru müdafaa söz konusu değil. Haberi duyunca, 'Hayret, mahkeme nasıl karar vermiş' dedim. Yorumda bir hata yoksa hüküm doğru. Baran Tursun'da ise mutemelen taksirle adam öldürmekten ceza verilmiş. Karar, Yargıtay'dan geçecek. Onarsa bir örnek teşkil eder ama emsal olmaz.

Tanığın ifadesi
ÇAĞDAŞ'IN tanık arkadaşı Halil K., olayı "Çağdaş motosikletle yere düştü. Kafasından kan akıyordu. 'Ne yaptınız, arkadaşımı öldürdünüz' diye bağırdım. Ateş eden polis elindeki silahı kafama dayayarak, 'sus, kes sesini, seni de vururum' diyerek tehdit etti. Arkadaşımın kimliğini sorguladılar. Telsizden suçu olmadığını öğrenince ateş eden polis, 'Allah kahretsin, sabıkası da yokmuş' dedi" diye anlatmıştı.

3 yılda 12 kurban
POLİS tarafından öldürülen sayısı son 3 yılda 12'ye ulaştı. Gazeteci Metin Göktepe, 8 Ocak 1996'da gözaltında işkenceyle öldürülmüş, cansız bedeni sokakta bulunmuştu. 'Duvardan düştü' denilen Göktepe'nin 49 sanıklı davası 3.5 yıl sürdü. 6 polis 7.5 yıla mahkûm oldu. 25 Kasım 2007'de dur ihtarına uymayan Baran Tursun'u başından vuran polise 'görev sınırını kast olmaksızın aşarak öldürme' suçundan 2 yıl hapis verildi. İrfan Ağdaş, liseli gazete dağıtıcısıydı. 13 Mayıs 1996'da 'dur' ihtarına uymadı diye kalbinden vuruldu, 3 polis "meşru müdafaa" gerekçesiyle beraat etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye'yi 15 bin euro tazminata mahkûm etti. Para istemeyen aile, 'katiller cezalandırılsın' dedi
 

Domuz büyüsü yargıdan döndü
Admin tarih 21.08.2009, 08:29 (UTC)
 

Aydın'ın Didim ilçesinde "domuz büyüsü'' yaptıkları iddiasıyla belediye başkanı tarafından işten çıkarıldıklarını ileri süren 2 kadın işçi, açtıkları "işe iade'' davasını kazandı. İşlerinden "domuz büyüsü'' yaptıkları iddiasıyla Belediye Başkanı Mümin Kamacı tarafından çıkarıldıklarını ileri süren Fatma Hatun Eryürek ve Ayşegül Menderes'in açtığı "işe iade'' davası, Didim Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü
 

Paramızı dumana yatırıyoruz
KeLeBeq tarih 21.08.2009, 08:28 (UTC)
 

Sigara kullanımında dünyanın önde gelen ülkelerinden olan Türkiye'de, ''sigara keyfi'' için yılda 15 milyar dolardan fazla para harcandığı bildirildi. Sigarayla Savaşanlar Vakfı (SSV) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlenen bilgiye göre, Türkiye'nin tüm tarım ürünleri ihracatından fazla kaynak, sigaraya ayrılıyor. Sigara için yılda 15 milyar dolardan fazla paranın harcandığı Türkiye'de, 2008 yılındaki toplam tarım ürünleri ihracatı, 13 milyar dolar civarında gerçekleşti.

Sigaraya ayrılan kaynaktan fazla ihracat, sadece 24 milyar dolarla taşıt araçları ve yan sanayinde, 19 milyar dolarla demir çelik ürünlerinde yapıldı. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü de 15 milyar dolar civarındaki ihracatla, sigaraya ayrılan kaynakla başa baş gitti. SSV Başkanı Sevgi Aksu, sigaranın, insanların yaşam kalitesini düşürdüğünü, bedensel ve zihinsel sağlıklarını bozduğunu belirtti. Tütün kullanımının, dünyadaki başlıca sekiz ölüm nedeninden altısı için bir risk faktörü olduğunu vurgulayan Aksu, tütün mamulleri kullanımının, 2030 yılına kadar tüm dünyada 175 milyondan fazla insanın ölümüne yol açacağının tahmin edildiğini bildirdi.

"TÜRKİYE, SİGARA ÜRETİCİLERİ İÇİN CAZİP PAZAR"
Aksu, dünyanın en çok sigara içen ülkelerinden biri olan Türkiye'nin, yabancı sigara üreticileri için hala yatırımlarını sürdürdükleri cazip bir pazar konumunda bulunduğuna dikkati çekerek, ekonomik krize rağmen Türkiye'de halen sigaraya yılda 15 milyar dolardan fazla para harcandığını kaydetti.

''Türkiye'de en çok görülen kanser türü, akciğer kanseri ve bunun da yüzde 90'ı, sigara kaynaklı'' diyen Aksu, ''Sigara içenlerin oranını etkili bir şekilde düşürmeyi başarsak bile, daha uzunca bir süre, bugüne kadar içilen sigaraların getirdiği sağlık problemleri ve ölümlerle yaşamak zorundayız'' görüşünü dile getirdi.

SİGARA YASAĞI
Sevgi Aksu, sigara yasağına da değinerek, şöyle devam etti:

''Restoran, bar ve kafelerde uygulanması zor görünse de son yıllarda pek çok ülkede halkın da desteğiyle son derece başarılı uygulamalar yapıldı. Bu ülkelere ait ekonomik veriler ise sigara imalatçılarının iddialarının aksine, bu yasakların ekonomik zarara yol açmadığı yönünde. Sigara endüstrisi, bu yasaların uygulanma sürecinde lobi faaliyetlerini artırıyor ve uygulanabilir olmadığı, yumuşatılması gerektiği yönünde kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Oysa daha önce pek çok ülkede başarıyla uygulandığı gibi Türkiye'de de toplumun büyük bir çoğunluğunun desteğiyle etkin olarak uygulanabileceğine inanılıyor.''

Sigarayı, ''gelecek nesillerin sağlığını çok ciddi ölçüde tehdit eden yasal uyuşturucu'' olarak tanımladıklarını ifade eden Aksu, sigarayla mücadelede başarının, tüm toplum olarak yeni düzenlemelere verilecek destek ve katılımla doğru orantılı olduğuna dikkati çekti.

Aksu, çocukların çevrelerinde rahatlıkla ve keyifle sigara içen insanların bulunduğu ortamlarda yetişmesinin, ''sigara içmenin doğal bir davranış olduğu'' yanılgısına neden olduğunu belirterek, sigara yasağının içimini azaltıcı etkisine dikkati çekti.

"SİGARA İÇEN HER İKİ KİŞİDEN BİRİ, SİGARA NEDENİYLE ÖLÜYOR"
Sigara içen her iki kişiden birinin sigara nedeniyle öldüğüne dikkati çeken Aksu, hiçbir tedbir almadan buna göz yummanın, intihar etmeye çalışan birini rahat bırakmaktan farkı olmadığını söyledi. Aksu, sigara dumanına maruz kalan kişilerin, sağlıklı yaşama özgürlüğünün zarar gördüğünü belirterek, ''Sigara yasağı uygulamasının başarısı, restoran, bar, kafe sahipleri ve diğer iş yeri sahiplerinin yasaya sahip çıkması ve iş yerlerinde yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesinde göstereceği hassasiyetle yakından ilgilidir'' dedi.

 

Mum ışığında yemek kanser riskini artırıyor
DanGeR tarih 21.08.2009, 08:26 (UTC)
 



ABD'li uzmanlar, romantik yemeklerin vazgeçilmezi olan mumun yan tesirlerini kanıtladı: Akciğer kanseri ve astımı tetikliyor. Yakılan yeri mutlaka havalandırın!..
Romantik bir yemekle birlikte mum ışığı olmazsa olmaz diyenlere, uzmanlardan uyarı geldi: "Mum ışığı sağlık açısından zararlı olabilir, dikkatli olun." ABD Güney Carolina Üniversitesi'nde bir grup araştırmacı, laboratuvar ortamında yapılan denemelerde yanan mumlardan çıkan dumanları analiz etti. Mumların akciğer kanseri ve astım riskini artıracak zararlı duman çıkardığını belirten araştırmacılar, mum yakılan yerlerin havalandırılması gerektiği konusunda insanları uyardı. Zararlı etkilerin uzun sürede ortaya çıkacağını açıklamalarına ekleyen araştırmacı grup, "İnsanlar bu etkileri yıllar sonra görebiliyor" uyarısında bulundu. Araştırmayı yapan ekipten Amid Hamidi isimli uzman da, ABD'nin başkenti Washington'daki Amerikan Kimya Derneği'nde yaptığı konuşmada, "Banyo yaparken rahatlamalarına yardımcı olması ya da akşam yemeği için uygun ortam yaratması için sık sık mumlara başvuranlar, hem kendi hem de ortamda bulunan diğer kişilerin sağlığını riske atmış oluyor... Dikkatli olmalılar" uyarısında bulundu
 

Damat dehşet saçtı: 6 ölü
Seloş tarih 21.08.2009, 08:25 (UTC)
 

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde, cinnet geçirdiği iddia edilen kişi, eşi ve ailesinden 6 kişiyi öldürdü.
Alınan bilgiye göre, Zonguldak'ın Çaycuma ilçesi Çayır köyünde yaşayan damat Şafak Köksal, geçimsizlik nedeniyle bir süredir ayrı yaşadığı eşi ve ailesini katletti. Köksal, eşi, kayınvalidesi, kayınpederi, kayınbiraderi ile iki baldızını öldürdükten sonra jandarmaya teslim oldu.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ

6 kişinin katil zanlısının, kayın babası, kayın validesi ve 2 baldızını işlettikleri maden ocağından dönerken ormanda pusu kurup öldürdüğü iddia edildi.Daha sonra kayın babasının evinin camını kırarak içeri girdiği tahmin edilen zanlının, eşi ve kayın biraderini de öldürdüğü öne sürüldü.

VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ

İddiaya göre, Çayır köyünde bir süredir eşiyle ayrı yaşamasından karısının ailesini sorumlu tuttuğu ileri sürülen Şafak Köksal (22), kayın babası Hüseyin Köroğlu (45), kayın validesi Havva Köroğlu (45), baldızları İlknur (26) ve Zülfiye Köroğlu'nu (24) işlettikleri maden ocağından dönüş için kullandıkları güzergahta pusu kurdu. Yola koyduğu büyük odun parçasıyla Köroğlu ailesinin bulunduğu otomobilin geçişini engelleyen Köksal'ın, araçtan inerek odunu kaldırmak isteyen baldızları İlknur ve Zülfiye Köroğlu'nu tabanca ve pompalı tüfek kullanarak öldürdüğü, anne ve babaya da araçtan çıkmalarının ardından ateş ettiği öne sürüldü.

Kayın babası ve kayın validesi de olay yerinde ölen Köksal'ın daha sonra 5 kilometre uzaklıktaki eşinin bulunduğu eve gittiği, kapıyı camını kırıp kilidi açarak içeriye girdiği eşi Ayşe Köksal (22) ve kayın biraderi Aydın Köroğlu'nu (20) da pompalı tüfek ve tabanca kullanarak öldürdüğü ifade edildi.

Alnan bilgiye göre, Köksal, 5 aylık oğlu Doğu'yu alarak yaşadığı eve gitmesinin ardından jandarmaya kendini ihbar etti.Katil zanlısının kayın babası Hüseyin Köroğlu'nun diğer oğlu Ali'nin, cinayetler sırasında çalıştığı Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda bulunduğu öğrenildi.

ÇAY İÇMEYE GİTMİŞ
Çayır Köyü Muhtarı Rafet Çınar, olayla ilgili olarak gazetecilere yaptığı açıklamada, katil zanlısının eşini yaklaşık 1 ay önce dövmesinin ardından durumun jandarmaya intikal ettiğini belirterek, şunları söyledi:

''Kavganın ardından Köksal'ın eşi, çocuğunu alarak babasının evine gitti. Bir süre sonra Şafak Köksal'ın çocuğunu görmek istemesine eşinin ailesi izin vermeyince aralarında gerginlik yaşandı. Bu olayların ardından Köksal, yola pusu kurarak ve evde 6 kişiyi öldürmüş. Cinayetten sonra kucağına aldığı çocuğuyla yürüyerek kendisine ait eve gitmiş. Jandarmaya da telefon açarak cinayeti anlatmış. Ben, kendisiyle köy kahvehanesinde çay içerken karşılaştım. Yüzünde 6 kişiyi öldüren görüntü yoktu, çok sakindi. Kahvehaneye gelen jandarma ekiplerince yakalanınca olayı öğrendik.''

Çınar, Köksal'ın düzenli işi olmadığını, inşaatlarda ve günübirlik işlerde çalıştığını kaydetti.

İNCELEME SÜRÜYOR
Olay yerlerinde Zonguldak Cumhuriyet savcısı incelemelerini sürdürürken, jandarma ekipleri de delilleri topluyor.Güvenlik şeridi çekerek, cesetlerin bulunduğu alana girişi yasaklayan güvenlik güçleri, gazetecilerin olay yerinden görüntü almalarına da izin vermiyor.

Jeneratörlerle aydınlatılan ormanlık alanın ve evin çevresinde toplanan köylüler, jandarmanın çalışmalarını takip ediyor.Bu arada, olayda kullanılan tabanca ve pompalı tüfeğin, jandarma tarafından muhafaza altına alındığı belirlendi.
 

Annemi kıskanmaya başladım
MaGazin Hattı tarih 21.08.2009, 08:23 (UTC)
 

Annesiyle birlikte reklam filminde oynayan Sinem Kobal, annesinin profesyonelliğinin kendisini şaşırttığını söyleyerek "Annem beni geçti. Kıskanmaya başladım" dedi.

SİNEM KOBAL FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ

Çok zor ikna ettim
Önceki gün Bingo'nun düzenlediği 'Annesinin Kızı' yarışmasını kazananlarla Ortaköy'deki The House Cafe'de buluşan Koballar; yarışmaya Konya, Gaziantep ve İstanbul'dan katılan talihlilerle bol bol sohbet etti. Reklam filmlerinin bir yıl daha devam edeceğini söyleyen Kobal, "Annemi zor ikna ettim ama arşivlik çalışma oldu" derken; anne Nuray Kobal, kendisine çok teklif gelmesine rağmen oyunculuğa devam etmeyeceğini söyledi. Nuray Hanım, "Herkes işini yapsın ben de anneliğimi yapayım..." diye konuştu.

Popülerlik geçici
Yaklaşık 10 senedir kameralara aşina olan ve yer aldığı projeler sayesinde çok büyük hayran kitlesi edinen Kobal, şöhretin kendisini şımartmadığını da söyledi: "Popülerliğin gelip geçici olduğunun farkındayım. Küçüklüğümden beri bende garip bir olgunluk var. Sadece işimi yapmaya odaklanıyorum. Gerek 'Dadı' gerek 'Selena' büyük beğeni kazanan projeler ama bu benim duruşumu hiç bozmadı... Kendimi fazla kaptırmamam gerekiyor."

Sinema filmi yolda
'Bingo' reklamlarına bir yıl daha devam edecek olan Sinem Kobal, önümüzdeki günlerde 'Romantik Komedi' adlı sinema filminde oynayacak. Gürgen Öz, Sedef Avcı, Burcu Kara ve Cemal Hünal ile kamera karşısına geçeceğini söyleyen güzel oyuncu film ve rolüyle ilgili bilgi vermedi.

 

<- Geri  1  2  3  4  5  6  7  8  9 Devam -> 

Bugün 1 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
İbadetler belirli vakitlerde yapılır. Farz olan orucun vakti Ramazan ayıdır. Ramazan ayının dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır. Ramazan ayının taşıdığı özellikler şunlardır: İnsanlığı karanlıklardan çıkarıp aydınlığa kavuşturan Rabbimizin son mesajı yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim, bu ayda yeryüzüne inmeye başlamış ve böylece insanlık için yepyeni ve mutlu bir dönem başlamıştır. Bu gerçek, Kur'an-ı Kerim'de şöyle bildirilmiştir: "Ramazan ayı ki onda Kur'an, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi." Kur'an-ı Kerim Ramazan ayında inmeye başladığı için bu ay, bir anlamda Kur'an ayıdır. Kur'an-ı Kerim'i Peygamberimize getiren büyük melek Cebrail, her yıl Ramazan ayında Peygamberimize gelir ve o güne kadar nazil olan Kur'an ayetlerini karşılıklı olarak birbirlerine okurlardı. Hz. Muhammed Aleyhisselâm'a peygamberlik görevi bu ayda verilmiştir. Mekke yakınlarındaki Hira mağarasında "oku" emri ile başlayan ilk Kur'an ayetlerini Hz. Muhammed'e tebliğ eden büyük melek Cebrail (a.s.) daha sonra ona "Sen Allah'ın Resûlüsün (Peygamberisin) ben de Cebrailim" diye hitap ederek onun insanlığın kurtuluşu için peygamber olarak görevlendirildiğini bildirdi. Bin aydan daha hayırlı olduğu Kur'an-ı Kerim'de bildirilen ve mü'minlere Allah'ın en büyük lütuf ve ikramlarından biri olan "Kadir Gecesi" de bu ayın içindedir. İslâm'ın beş şartından biri olan, insanı nefsinin aşırı arzularından ve maddî ihtiraslardan kurtarıp yücelten ve âdeta melekleştiren oruç ibadeti, bu aya tahsis edilmiştir. Ramazan gecelerinde cemaatin büyük bir coşku ile kıldığı teravih namazı da bu aya mahsus bir ibadettir. Oruçlunun derin bir huzur ve manevî zevk duyduğu sahur ve iftar sofraları da bu aya ayrı bir anlam kazandıran özelliklerdir
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol